16 Temmuz 2013 Salı

Krakow Old Town ve Saltmine Gezisi

Merhabalar,
Biraz değil bayağı geç gelen 3 gezi yazılarımdan 2.si 30 Mayıs'ta yaptığım Krakow gezim.
Krakow Polonya'ya gidince mutlaka görülmesi gereken şehirlerden biri. Zamanında Polonya'ya 500 yıl başkentlik yapmış bu şehir, II. Dünya Savaşı sırasında yıkılmaktan korunmuş. 
Lublin'den sabah 5'te trene bindik Krakow için. Aktarmasız tren olduğu için 4 buçuk saatte oradaydık. Krakow'a gidince mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan Wieliczka Salt Mine yani Polonya'nın meşhur tuz madenine gitmek için tren bileti aldık. Trenin kalkış saati 12 civarıydı. Bizde o 2 saati Old Town turu yaparak geçirdik. O gün Katoliklerin bir çeşit bayramı gibi bir şey vardı. Sokaklarda törenler düzenlendi, onları da izledik.














Old Town'da oyalandıktan sonra tren istasyonuna doğru yürürken, simit gördük. Polonya'da sadece Krakow'da varmış. Tadı bizimki ile aynı değil ama yine de güzeldi.





12 gibi Wieliczka Tuz Madeni'ne giden trene bindik. Yaklaşık 10 dk sürüyor.




Madenin girişi çok güzeldi, yemyeşil bir park, oturacak cafe tarzı yerler vardı. 



Buraları kısa bir turlamadan önce sırt çantalarımızı emanete bıraktık, giriş biletlerimizi aldık. Biletler normalde öğrenciye 38 zloty ama Lehçe olunca böyle. İngilizce ve diğer diller 58 zloty. Bir de fotoğraf çekebilme izni için 10 zloty aldılar. Yapışkan bir rozet gibi bir şey verdiler, ceketine yapıştır dediler ama tur sırasında hiç bu rozete bakan olmadı ve bu rozete sahip olmayanlar da fotoğraf çekti.
Derken saatimiz gelince sıraya girdik, herkese walkman dağıttılar. Rehberimiz oradan konuştu bizde kulaklıkla dinledik. İçeri girince yerin 55 kat dibine indik. 


Bu fotoğrafı inerken çektim, aşağıya bakması biraz korkunç. 
55 kat aşağıya indikten sonra tur rehberimiz olan bayan, akıcı İngiizce'siyle tuz madeninin tarihini, geçtiğimiz her yerin neden yapıldığını, nasıl kullanıldığını açıkladı bizlere. Dünyanın en eski tuz madenlerinden biriymiş. Madenciler çok ilkel şartlarda buradan tuz çıkarmışlar. Aynı zamanda madenin içine tuzdan şapeller, heykeller falan yapmışlar. Sıcaklık orada yaz - kış 14 dereceymiş. Yaz diye t-shirt şortla falan gitmemek lazım. 









2,5 saat süren turda ara ara dinlendik. Sonlara bir yerde "130 Metres Deep" yazıyordu, ne ara o kadar indik anlayamadım. Madenin içinde hediyelik eşya satan yerlerde vardı. Tuzdan yapılmış kolyeler falan çok güzeldi. 2,5 saatin sonunda rehberimiz isteyenlerin müzeye geçebileceğini, istemeyenlerin de çıkışa doğru gidebileceğini söyledi. Bizde doğal olarak çıkışa doğru gittik. 
Tuz Madeni turunu bitirdiğimizde saat 5'e geliyordu ve Krakow'daki meşhur Auschwitz kampı için vaktimiz kalmamıştı. Maalesef Krakow'a 1 gün ayırabildim. Biz de Old Town'a geri dönmek için 304 No'lu otobüse bindik. Polonya'da 4 aya yakın süredir Varşova ve Lublin'de sayısız kere toplu taşımaya bindim ve bir kere bile bilet kontrolüne rastlamamıştım, ilk defa Krakow'da rastladım. 
Old Town'a geri dönünce, Krakow'daki Wawel Kalesini ve Wisla nehrini görmeye gittik. 









Buraları da gördükten sonra geze geze tren istasyonuna geri döndük. Gece saat 23 civarında Wroclaw'a gitmek üzere trene bindik. Ertesi gün Wroclaw'dan Polskibus ile Prag'a geçecektik çünkü. Krakow gezisi de bu kadardı. Gidecek olanlara tavsiyem gitmişken 2-3 gün kalın, benim gibi aceleye getirmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder